Hiç durmadan çalışan, hayatımızı yöneten
bilinçaltımızı doğru bir şekilde kullanarak istediklerimizi elde etmek ve daha
güzel bir hayat yaşamak mümkün. Büyük bir iddia değil mi, nasıl olacağını merak
ediyorsanız, arkanıza yaslanın ve okumaya başlayın.
Bilinçaltı hiç durmadan çalışan kamera
gibidir, hayatınızdaki her olayı, zihninizdeki her düşünceyi hiç durmadan
kaydeder ve bu kayıtlara göre hayatınızı düzenler. Her düşünceniz, her
davranışınız bilinçaltınız için bir komuttur ve bilinçaltınız aldığı komutları
uygulamakta hiç gecikmez. Bir işe, o işi yapacağınızı ve başarılı olacağınızı
düşünerek başlarsanız başarılı olursunuz fakat inanmadan başlarsanız aldığınız
sonuç başarısızlık olacaktır.
Her şeyin bir çalışma ilkesi vardır. Örneğin
su, kendi yoğunluğundan az yoğunluğa sahip olan cisimleri kaldırır, buna suyun
kaldırma kuvveti denir. Siz bir taşı ya da tahtayı suya bıraktığınızda suyun
çalışma ilkesini değiştirmez o ilkeye göre sonuç alırsınız, taş suya batarken
tahta suyun kaldırma kuvvetiyle su yüzeyinde kalır. Aynı şekilde bilinçaltının
da bir çalışma ilkesi vardır eğer onu kullanmak istiyorsanız bu ilkeye
uyarsınız. Bilinçaltı inanç yasasına göre işler. İnanmak bir düşüncenin doğru olduğunu
sanmaktır, bilinçaltınız doğru kabul ettiğiniz şeyleri uygular, o doğru-yanlış
muhakemesi yapmaz, siz inanırsınız o uygular.
Eğer bir şeyin olacağına inanıyorsanız olur.
Bu sağlık olsun, başarı olsun, zenginlik olsun, mutluluk olsun, önemli olan
inançtır. Mutluluğunuz inancımıza paraleldir eğer mutlu olacağınıza
inanıyorsanız olursunuz ancak mutlu olabileceğinize dair bir inanç
bilinçaltınızda yoksa başınıza ne kadar güzel şey gelirse gelsin mutlu
olamazsınız. Önemli olan zihnimizdeki inançtır. Basit bir örnek vermek
gerekirse, yatmadan önce 'sabah yedide kalkacağım' diyerek bilinçaltınıza komut
verirseniz sabah yedide kalkarsınız, bilinçaltınız isteğinize paralel
inancınızı işleme koyar ve gerçekleşmesini sağlar. Eğer sabah yedide kalkmak
isteyip kalkacağınıza inanmazsanız kalkamazsınız. İstekleriniz inançlarınızla
paralel olmalıdır, çakışmamalıdır.
Eski çağlarda ya da bugün büyücülere, falcılara giderek şifa bulan kişilerin sırrı bilinçaltlarında yatıyor. İyileşieceğine inanarak giden insanlar yöntemler ne kadar saçma ve işe yaramaz olursa olsun inançlarıyla iyileşiyorlar. Buradaki kilit öge inanç. Bilinçaltınız inançlarınıza göre çalışır eğer siz doktora giderken iyileşeceğinize inanmıyorsanız iyileşmezsiniz, beyniniz tedaviyi reddeder.
Bilinçaltınız, düşünce sisteminiz su
kanalları gibidir, düşünceleriniz ise su. Eğer olumlu düşünce kanalları inşa
ederseniz zihninizdeki her düşünce olumlu kanallardan geçerek olumlu sonuçlara,
olumsuz kanallar inşa ederseniz de olumsuz sonuçlara yol açacaktır.
Zihninizdeki su kanalları olumlu ise bardağın dolu tarafını görenlerden
olursunuz.
Bilinçaltını Nasıl Kullanırız?
Bilinçaltı değişmeyi sevmez, değişim zordur
fakat imkansız değildir. Bilinçaltınızı değiştirmek istiyorsanız kararlı
olmalısınız ancak baskıcı olmamalısınız. İrade gücünüzü kullanarak
bilinçaltınıza kabul ettirmek istediğiniz her düşünce hayal gücünüzle çakışarak
başarısızlığa uğrayacaktır.
Bilinçaltı tekrarlara karşı duyarlıdır, bir
şeyi ne kadar tekrar ederseniz onun kabul etme ihtimali o kadar artar.
Bilinçaltınızın bir düşünceyi kabul etmeye en
uygun olduğu an uyumadan önceki son dakikalar ve uyandığınız ilk dakikalardır.
Bilinçaltınıza kabul ettirmek istediğiniz düşüncelere bu zamanlarda
yoğunlaşmanız aldığınız verimi arttıracaktır. Sessiz bir ortama geçerek zihninizi rahatlatın, istediğiniz şeye yoğunlaşın, çok zaman harcamanıza gerek yok ama rahatlamaya ve yoğunlaşmaya ihtiyacınız var. Zihninizi boşaltın ve istediğiniz şeye, bilinçaltına iletmek istediğiniz düşünceye odaklanın, kendinize olumlu sözlerle telkinde bulunarak hayal edin.
Örneğin bir arabanız olsun istiyorsunuz,
öncelikle kararlı olun ve inanın, istediğiniz araba kesinlikle sizin olacak.
Her gün yatmadan önce ve uyandıktan sonra zihninizde arabanızı canlandırın ve
kendinizi o arabayı sürerken, arabayla istediğiniz yerlere giderken hayal edin,
kendinize arabanın sizin olacağına dair olumlu telkinlerde bulunun.
Bilinçaltınız olumsuzluk eklerini anlamaz, "Başarısız olmayacağım"
derseniz eğer başarısızlığı çağırırsınız, bilinçaltınız başarısızlık üzerine
yoğunlaşır bunun yerine "Başarılı olacağım" diyerek buna inanırsanız
bilinçaltınız başarılı olmanız için çalışır. Araba isterken onu hayal
etmelisiniz çünkü bilinçaltınız resimlere kelimelerden daha çok duyarlıdır.
İstediğiniz ne olursa olsun bunu zihninizde
canlandırın, o şeyi elde ettiğinizde ne yapacağınızı, neler
hissedeceğinizi… Bilinçaltı hayalleri ve
gerçekleri ayırt edemez, kurduğunuz hayallere dikkat edin, onları iyi
seçmelisiniz.
Neden Telkinler Herkeste Aynı Sonucu Vermez?
Aynı telkinleri farklı kişilerde farklı
sonuçlara sebep olur, herkes aynı telkine aynı yanıtı vermez. Çünkü herkesin
bilinçaltında farklı koşullanmalar vardır, telkinler bu koşullanmalara göre
işler.
Örneğin bir pilota "Yüksek sizi sarstı
sanırım, kötü görünüyorsunuz" derseniz pilot bunu ciddiye almaz çünkü onun
zihninde yükseklik korkuyla ilişkilendirilmemiştir. Bu cümleyi yükseklik
korkusu olan ya da sıradan birisine söylerseniz korkup sizi ciddiye alma
ihtimali yüksektir. Çünkü o kişi pilot gibi yüksekliğe bağışıklık
kazanmamıştır.
Herkesin beyni farklı koşullanmalar ve
inançlar doğrultusunda gelişmiştir. Telkinlerin gücü zihninizin
koşullanmalarıyla alakalıdır.
Kullandığınız sözcükler kadar beyninizdeki kalıplarda önemli, kendinizi tanıyın, kendinize inanın, istediğiniz şeyin olacağına dair inancı öyle kuvvetli tutun ki bilinçaltınızda olumsuz düşünceler oluşmasın. Bir şeyi hatırlamak istiyorsanız "Bunu unutmayacağım" diyerek bilinçaltınıza unutmakla ilgili imgeleri çağırmayın, "Bunu mutlaka hatırlayacağım" diyerek kendinizi hatırlamaya odaklayın. Siz inanın ve gerisini bilinçaltınıza bırakın, o sizin için istediğiniz şeyi gerçekleştirecektir.
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.