Titiz, mükemmeliyetçi, kusursuzluk meraklısı, esnek olmayan, hep kızgın gözüken, gergin, sinirli, sonuna kadar dürüst, duygularını bastıran, işkolik, kararsız özellikler taşıyan bu ruh halindeki insanların ortak yönleri baskıcı ve ısrarcı olmalarıdır.
Kişiliklerini işleten arka plan düşünce, hata yapma korkusudur. Yanlış yaptıklarında kendilerini savunmasız hissederler. Varolmak için savaşmak zorundadırlar.
Silahları daha çok çalışmak, ayrıntılara önem vermek ve kurallara bağlılıktır. Mutlu olmayı sürekli ertelerler.
Eğer egoları güçlü, ben merkezci iseler, herkese hükmetmek ve kontrol etmek isterler. Alçak gönüllü olmayı başarabilirlerse, başarılı bir ikinci adam olurlar. Çalışkan, güvenilir, özel hayatları düzenli, tatsız işleri halleden bu kişilere ihtiyacımız vardır. Egosu büyük, baskıcı ruh halindeki bir kişiyle beraber yaşıyorsanız, enselendiniz demektir. Size peygamber sabrı gerekir. Çünkü bu ruh halindeki kişi sizi sürekli kendisi gibi yapmak için çabalayacak, eğer buna muvaffak olamazsa, sürekli gerilim ve tartışma çıkaracaktır.
Obsesif baskıcı kişilerin ruh hali şuna benzer: Masanız, not defteriniz, evdeki düzeniniz gibi onlarca yapılması gereken iş var. Daha bunlar bitmemişken sizi yeni işler bekliyor ve çocuklarınız bir şeyler istiyor. Siz bu haldeyken, çevredeki insanlar gülüp eğleniyorlar. Çevredeki en işe yarar insan sizsiniz, başkaları ciddiyetsiz ve sorumsuz. Ne kadar kendinizi yalnız hissedersiniz değil mi? işte Obsesif baskıcılar bu haldedirler.
Çalışma Tutkunudurlar
Bir filozof, "Çalışmanın uşağı olmadan, başarının efendisi olamazsınız" diyor. Gerçekten de zorlanmadan, emek vermeden, çabalamadan güzel şeyler elde edilmiyor, insan güzel yaşamak istiyorsa, biraz obsesif olmasında fayda vardır. Daha bütün ve iyi düzenlenmiş bir dünya anlam kazanır. Başarılı olan kişi, çok çalışan kişi değil, doğru çalışan kişidir. Obsesif baskıcı kişi, eğlenmenin yerine çalışmayı koymuştur. Bunun için kendisine psikolojik şiddet uygular. Korku, suçluluk, cezalanma tehdidi ile kendisine baskı yapar.Eğer bu baskı amaca yönelikse olağanüstü başarılar çıkarır, ilimle uğraşırken uyumamak için saçlarını tavana bağlayan veya arkasına çivi koyan filozoflar gibi üretimler yapar. Şehveti çalışmak olan, çalışmaktan uyuşturucu kullanır gibi zevk alan bu kişiler kendilerini yalnızlığa iterler. Gerektiği için değil, zevk aldıkları için çalışan bu kişiler sadomazohistiklerdir. Acı çekmek ve çektirmek obsesif baskıcı ruh halinde onlara zevk verir.
Kusursuzluk Meraklısı Olmak
Mükemmeliyetçiliği amaç edinen bu kişiler, bir şeyin ne olduğundan çok nasıl yapılacağına
önem verirler, iş yaparken önemini, ne için yapıldığı ve başka insanların duygularını pek
düşünmezler. Her şeyin tam yapılması onların aşkıdır. Bunun için deli gibi çalışırlar.
Kazandıkları parayı son kuruşuna kadar hak ederler. 100 üzerinden 97 aldığı için ağlayan kişiler bunlardır. Asansör parası için kırk yıllık komşuları ile kanlı bıçaklı olurlar.
Ayrıntıcıdırlar
Olaya kuş bakışı bakmakta zorlanırlar. Ağaçlarla uğraşmaktan ormanı görmemeleri ile ünlüdürler. Amaca yönelik olmayan ayrıntıyla uğraşırlarsa, işi bitiremezler. Onlara göre başarı ayrıntıdadır. Ayrıntı aşkı ile bütünü göremiyorlarsa, onlar için şeytan ayrıntıda saklanmıştır. Yerel, ulusal ve evrensel düşünmeyi başaramazlar. Ticarete giriştiklerinde başarılı olamaz, çuvallarlar.Tutucudurlar
Hayat stratejileri kazanmak ve gelişmek değil, kaybı azaltmak olduğu için statükocu olurlar. Eski şeyleri atmak istemezler. Her kararlarında mevcudu koruma stratejisi ön plandadır. Politik hayatlarında 30-40 yaşlarına takılırlar. Riski sevmezler, sağlamcıdırlar. Risk almayı hafif meşreplilik olarak görürler. Küçük düşünürler. Ticareti sahtekârlıkla eş tutarlar. Devletçidirler.Esnek Olamazlar
Onlar için ya siyah ya beyaz vardır, griyi kabul etmezler. Her şeyi köşeli düşünürler, inatçılıkları meşhurdur, inatçılıktan zevk alan bu kişilerle yaşayanlar, köprünün üzerindeki iki keçi gibi olurlar, ikisi de kaybederler veya güçlü olan taraf kazanır. Ama gizli bir öfkeyle muhatabını zayıf bir anında yakalayıp öç almak için fırsat kollamaya başlarlar. Toplumda ve ailedeki kavgalarda, ideolojik kutuplaşmalarda inatçı kişilerin katılığı önemli rol oynamaktadır. Eğer bir lider bu kişiliğe sahipse dünyaya düzen vermek, belirsizliği silmek için çok kimsenin canını yakacaktır. Adalet ölçüsü olmayan, doğrularda sabırlı olmaya yönelmemiş inatçılık, kavga sebebidir.İnatçı kişi ile yaşamak zorunda olan kişi, onun inatçılığına inatçılıkla cevap verirse zevk almasını arttırmış olur. inatlaşmadan, onları egolarını tatmin edecek başka bir inatçılık alanına yönlendirmeyi başaramazsanız sizi çıldırtabilirler.
Dürüsttürler
Sözünün eri olan, sapına kadar dürüst olan bu kişilerin sözleri, yazılı antlaşma kadar sağlamdır. Kılı kırk yarar, adaleti terazi hassasiyeti ile dağıtırlar. Yasaların satırlarına öyle takılırlar ki, ruhunu unuturlar. Bunun için o kalıbın dışında düşünemezler, içtihat yapamazlar. Çok çalışırlar ama özü bulamazlar. Yorum zorluklan yaşamaları nedeniyle dürüstlükleri boşa gidebilir. Üye oldukları kooperatifin üç kuruşunun yenmemesi için inşaatı altı ay askıya alabilirler.Kararsızdırlar
Ayrıntıcı, mükemmeliyetçi yapıları nedeniyle "Sıfır hata" peşindedirler. Sıfır hatayı bulamadıkları için karan ertelerler. Basit bir iş saatlerce sürdüğü gibi, bir alışveriş işkenceye dönüşebilir.Düşmanlık Duyguları Fazladır
Egoları kabarmış obsesif baskıcılar; kendileri gibi çalışmayan, zorluklara göğüs germeyen insanlara kızarlar, öfkelenirler. Yakınları ise içerlerler. Kendilerinden başka herkesi kusurlu, beceriksiz, sorumsuz, ciddiyetsiz görürler. Eli ağır, zorluklan sevmeyen insanların davranışlarının kasıtlı olduğunu düşünmeye başlarlarsa onları düşman görmeye de başlarlar. Böyle kişileri sinirlendirmekten özel zevk alırlar. Karşı tarafın tepkisi düşmanlık duygusunu arttıracak kadar onu aşağılayıcı ise kavga çıkar. Böylece kendilerini daha haklı görürler.Duygusal Kabızdırlar
Duygularını denetlemekte çok ustadırlar. Dünyalarında tek izin verdikleri duygu, mantıksız düşünceye sinirlenmektir. Duygularını bastırmak, onlar için zevk veren bir olgudur. Bu durumdan son derece keyif alırlar. Âşık olan kişileri anlayamazlar.Suçlayıcı ve Yargılayıcıdırlar
Evet demeyi sevmezler, her şeyin olumsuz yönünü düşünme eğilimi ve kusursuzluk meraklılığı nedeniyle olayın sorumluluğunu üzerlerine almaktan kaçarlar. Sorumluluk aldıklarında bunu taşıyamayacaklarını düşünüyorlarsa, hep savunma halinde olurlar. Çıkış yolunu, topu başkalarına atmakta bulurlar. Eleştiricilikleri başkalarını çıldırtır.Olumsuz Senaryolar Yazarlar
Kusursuzluk meraklılığı ve sıfır hata beklentileri nedeniyle sürekli eksik, noksan ve kusurları
görürler. Olayların kendilerini rahatlatan yanlarını görmeyi suç ve tembellik gibi algılarlar.
Maalesef erken yaşta kalp krizi, mide kanaması geçirenler bu kişilerden çıkıyor.
Savaş Stratejisi
Obsesif baskıcıların ellerinde oyuncak olmamak ve onların açtıkları savaşta yenik düşmemek için neler yapmalıyız?1- Birinci şart olarak onları tanıyın.
2- Sıkıntılarını size bulaştırmasına izin vermeyin. Size ne yapacağınızı, ne zaman yapacağınızı söylerler. Bunları yaptığınız zaman da canını yakacak başka birine yönelirler. Aksi takdirde sürekli üzerinize gelmeleri riski vardır. Kontrol etmek isterler. Açık ve dürüst olmak ikinci şarttır.
3- Kutsal kitaplardaki bağışlama, merhametli olma tavsiyektini unuturlar. Bunları sık sık bu kişilere hatırlatmalısınız.
4- Eleştiriye eleştiri ile karşılık vermeyin; bu durumda iki taraf da kaybeder. Önce övgüyle yaklaşın. Fakat övgünüz yalan ve abartılı olmamalı. Obsesifler zaten olumlu özellikleri fazla olan kişilerdir. Çok çalıştıklarını, çok iş yaptıklarını fark etmeniz onları rahatlatır. Kendilerine güvenleri artar. Bu özelliklerine dikkat ettiğinizi hep vurgulayın.
5- Sizin iyiliğiniz için size acı çektirmelerine izin vermeyin. Onlar gibi yapmazsanız ve düşünmezseniz felaket olacağı duygusunu taşırlar. Acı çektiğinizi ve incindiğinizi açıkça ifade edin. Sevgisiz değillerse üzüleceklerdir. Eğer inatlaşarak kasten acı ve ızdırap verdiğini ona söylerseniz ve ikna etmeye çalışı sanız çok öfkelenebilir', sizi çiğ çiğ yiyebilirler. Çünkü niyetleri öyle değildir, iyi niyetle farkında olmadan acı verirler. Anlaşılamadıkları için kö-pürürler.
6- Hukuk edebiyatı yapın. Dürüstlüğe önem verdikleri için, sizin de önem verdiğinizi bilmeleri onları rahatlatır. Bu konulara bolca girin.
7- Ölümcül hata riskini hatırlatın, iyi niyetlidirler, iyi işler yapmaya çalışırlar, fakat kullandıkları yöntem yanlıştır. Yanlış adımlarla doğru hedefe gidilemeyeceğini, cehennemin bazı duvarlarının iyi niyet taşlarından örüldüğünü onlara kibarca anlatın. Sonuca ikna olurlarsa riske girebilirler.
8- Kendilerini keşfetmenin önemini vurgulayın. insanlar dünyayı değil kendilerini değiştirirlerse gerçek mutluluğu bulacaklarına dair kutsal metinleri beraberce okuyun.
9- Tartışmak yerine soru sorun. Onun stratejisi ile ona karşılık verirseniz kavga çıkar. Onun size soru sormasına fırsat vermeden siz ona sorular sorup onu anlamaya çalıştığınızı belli edin. "Ne yapmamı istiyorsun, neden anlatıyorsun?" gibi sorularla kendisini kendisi ile yüzleştirmeye çalışın.
10- Tek silahları bağırma ve abartılı eleştirilerdir. Bu silahlarını ciddiye alırsanız, yandınız demektir. Kim olduğunuzu biliyorsanız sizi incitemez. "Ben kim olduğumu biliyorum" diyebilmelisiniz. Gülerken bile ısırabilirler. Kendilerini ahlâklı ve cüretkâr olarak algılarlar. Siz onları övün, ama onlardan övgü beklemeyin. Onların onayına ihtiyacınız varsa işiniz zordur. Onların onayı olmadan mutlu olmanın yolunu aramalısınız.
11- Sizi yönetmelerine iyin vermeyin. Size yardımcı olsunlar, yol göstersinler, ama kontrol etmesinler. Kontrol duygularını başka şeyi yönetmeye çevirmelerine fırsat verin. Ev işlerine, eşyaya, resme yönelebilirler. Teslim olup sınırları onların çizmesine izin verirseniz, kişiliğiniz paspas olur.
Siz Baskıcı Obsesif İseniz?..
1- Başkalarına karsı yargılayıcı ve suçlayıcı düşündüğünüzde hemen muhatabınızın iyi iki özelliğini düşünün. Siz iyi yön göremiyorsanız birisinin anlatmasına izin verin. Yargılayan yargılanır, unutmayın.2- İçinizdeki sansürle dalga geçin. Rahatlamaya ayırdığınız zamanın başarınızı kolaylaştıracağını bilin.
3- Hedef piramidinizi iyi belirleyin. En önemli konuları en üste, ikinci ve üçüncü dereceyi aşağıya doğru koyun. Hedef piramidin tepesinde: Mezar taşınızda neyin yazılmasını istediğiniz olmalıdır. Her işe başlarken, birinci önceliğiniz bu olsun!
4- Kendinize hata yapma hakkı tanıyın. Büyük mağazalarda bile % 10 hırsızlık payı vardır.'
5- Herkesin içinde eleştiri ve yanlışı hiç olmazsa günde bir defa kabul edin. Yoksa egonuz yanlışı avukat gibi savunacaktır.
6- Sonucu düşünün. Alıştırmaları mükemmel yapan ama hiçbir şey öğrenemeyen öğrenci gibi olmamak için kendinize olaylara kuş bakışı bakma talimatını verin.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.