19 Eylül 2015 Cumartesi

Bir Test: Narsist Misiniz? ve Narsistlerle Nasıl Geçinilir?

1. Büyük, ünlü ve zengin olma hayalleri vardır. Bu hayaller  gerçekleşmiş gibi davranır. 
2. Kendisini önemli bir kişi görür. Gerçekte de akıllı ve yeteneklidir. 
3. Bu insan yaşıtlarından daha fazla şey başarmıştır. 
4. Başkalarını kolayca karalar.  
5. Başkalarının kusurları ile ilgilenmek hoşuna gider.  
6. isteği yapılmayınca sinirlenir, bunun gerekçesini önemsemez. 
7. Kendi hatalarının farkına varmaz.  
8. Hatasını kabul etmek zorunda kalırsa kolayca depresyona girer,  abartılı duygular yaşar. 9. Kendinden daha iyi tanınan ve bilinen insanların hiç de o kadar  büyük olmadıklarını söylemeye çalışır. 
10. Amacına ulaşmak için başkalarını kullanmanın yolunu bulur. 
11. Her şeyi kategorize ederek kendisi için en önemliye öncelik verir. 
12. Görüştüğü, yaşadığı kişilerde çok seçicidir.  
13. Giyim ve kullandığı arabada özel olduğunu hissettirir.      
14. Başkalarından bir çıkan olmadıkça onların duygularına, düşüncelerine aldırmaz. 
15. Sorumluluklarına sahip çıkması istendiğinde kendisini baskı altında hisseder. 
16. Kendisini özel hissettiği için kuralların kendilerine göre düzenlenmesini ister. 
17. Bir toplantıda soru sorarken konuşmacıdan fazla bildiğini göstererek yorumlar yapar. 
18. Sık sık yanlış anlaşıldığından yakınır.  
19. Sık sık kendisine haksızlık yapıldığından söz eder.  
20. insanlar, başarılarını sever fakat kişiliklerini sevmez.  
21. Rekabeti, yarışmayı severler fakat kaybetmeye tahammülsüzdür. 
22. Eleştirildiklerinde, kendilerinin kıskanıldığını düşünürler.    
23. Ona göre idealine uymayan şeylerin değeri yoktur.         
24. Başarı, güç, zenginlik ünlü olmak konuları birinci derecede ilgi alanlarıdır. Eğer doğrular 
                                                                                                                                                
10'dan fazla ise savaş yönteminizi belirleyin, sınırlarınızı koyun. 


Narsisistlere Nasıl Davranılmalı? 

  Ya onları oldukları gibi kabul etmelisiniz ya da başınızdan atıp kurtulmalısınız. Eğer bu ikisi mümkün değilse, onlara değişmeyi öğretmek olan zor yolu seçeceksiniz. 
  Onlara değişme motivasyonu saptayacak iki önemli şey vardır: 
  Biricisi; değer verdikleri şeyin kaybının çok yakın olduğunu hissetmeleri. 
  İkincisi; ciddi olduğunuza inanmalarıdır. 
  Narsisistler duyarsızdırlar ama aptal değillerdir, iyi bir destek planı yaparak ilgilerini çekmek mümkün olacaktır. 
  Kararlı ve tutarlılığınızı göstererek yaptığı hataları maddeler halinde yazıya dökünüz. Açık ültimatom yegane şanstır. 

Bazı Öneriler 

1. Eleştirisel düşünün. Onların göz boyayıcı olduğunu unutmayın, ilgi alanlarınıza girerek sizi etkilemelerini ancak böyle önlersiniz. 
2. Kendi amacınızı bilin. Kendi kişiliğini iyi tanıyan birini hiçbir narsisist kullanamaz. Onunla karşılıklı çıkar ilişkisi içinde kalırlar. 
3. Hemen karar vermeyin. Büyük fikirler başlangıçta çarpıcıdır fakat abartılı fikirler doğrulanmalıdır. Başkalarına danışın. 
4. Narsisistler kendi egolarından daha büyük bir şeyin olmadığı bir dünyada yaşamak zorundadırlar. Siz, büyük bir şeyin parçası olmaktan mutlu olduğunuzu onlara hissettirin. 
5. Söze göre değil, davranışa göre hareket edin. Narsisistik kişi ile yaşamak ve uğraşmak zorunda iseniz, kararlı ve tutarlı olmak zorundasınız. Bunu ilişkinin ilk başında kabul ettirmelisiniz. Narsisistlerin çoğu zora gelmeyi sevmezler, hemen yan çizerler, hedef ve menfaatlerini değiştirirler. Birlikte çalışmayı düşünüyorsanız, para değeri, iş bitirme süresi net olarak belirlenmelidir. Narsisistik kişiyi denetlemezseniz, büyük risk altındasınız demektir. Sözlerinden kolayca dönebilirler, çünkü tek kutsalları kendi çıkarlarıdır. 
6. Empatiyi anlayamazlar, ama onları kendi çıkarları ile yüzleştirerek empatik davranmalarını sağlayabilirsiniz. 
7. Öfkeli narsisiste, saldırgan davranırsanız birden mazlum olabilmek konusunda inanılmaz bir potansiyel gösterir. Haklıyken haksız duruma düşersiniz. 
8. Kendi sınırlarınızı belirleyin. Kendilerini kral gibi görür, teşekküre gerek duymazlar. Sokaktaki kedi gibidirler. Verdiğiniz yiyecek bittiğinde arkalarına bakmadan çekip giderler. Nankör davranışlarını onaylamadığınızı onlara hissettirin ama kavga etmeyin, sonuç alamazsınız. Bedel ödemesini beklemeyin. 
9. İşler sarpa sarınca mutsuzladırlar ve hemen yakalarını kurtarmaya çalışırlar. Bu hallerine aldanmayın. Suçlarını, huysuzluklarını, her şeyi itiraf eder gibi kendilerini suçlarlar. O anda sakin olun ama değişeceğini düşünmeyin. 
10. Narsisist beklediği övgü ödülünü, zor bir şey başardığı zaman almalıdır. Kesinlikle kişiliği övülmemeli, yaptığı davranış büyümsenmemelidir. Zor iş yaptıklarında övgü almayı daha çok isterler 
11. Eleştiri narsisist bir kişi için, kolayca kötüye kullanılacak silaha dönüşebilir. Eleştirdiğinizde sizi pişman edebilir. Bunun için eleştiriyi yüzde yüz haklı olmadan yapmayın, doğaçlama eleştirmeyin, eleştirirken amacınızı iyi belirleyin. Eleştiriye başlamadan önce iyi bir anını bekleyin ve izin alarak kendisini eleştireceğinizi söyleyin. Kişiliğini değil, davranışını eleştirin. Sen dili ile değil, ben dili ile konuşun. Bunu yapmazsanız kolayca savunmaya geçecektir. Suçlayıcı ve yargılayıcı sözler yerine eleştirinizde nötr sözler kullanın. Önemli bir konuşmaya hazırlanıyor gibi hazırlanmadan eleştiriyi yapmayın. Ona daima bir çıkış yolu bırakın. "Belki ben yanılıyorum......"gibi cümlelerle söze başlayın. Hemen cevap beklemediğinizi, daha sonra tekrar konuşabileceğinizi anlatın. 
  Narsist kişilerin yapmaları gereken en önemli şey, dünyanın geri kalanlarıyla ilişki kurmalarını öğrenmeleridir. Çevrenin kararlı, tutarlı tutumu ile bu kişilerin ruhları gelişip egolarının boyuna ulaşır. Kararlı, tutarlı ve hazırlanarak bu zor iş yapılmalıdır. 
  Öğrenmeleri gereken ikinci şey de, her istediklerinin kendi menfaatlerine olmadığıdır. 


  Eğer siz narsist bir eğilim taşıyor iseniz, bunu fark etmeniz yüzde elli başarı demektir. Başkalarını anlamak ve değerlendirmek, eleştiriyi dinlemek, kendinizden söz etmemeye çalışmak, kimliğinizi belirtmeden gizlice yardım etmek, yardım sever faaliyetlere kendinizi katmak amaçlarınız olsun. 
  İyi insan olmak için, kişiliğinizi geliştirme çabası gösterin. Yine başaramıyorsanız profesyonel yardım alın.  

Prof. Dr: Nevzat Tarhan

Narsistik Ruh Hali ile ilgili daha çok bilgi almak istiyorsanız tıklayın.

Narsistik Ruh Hali

Büyüklük Hastalığı  

  Tarihte büyüklük hastalığına tutulmuş pek çok lider vardır. Temel kişilik özellikleri narsisistik olan Hitler, insanlık tarihinin en büyük savaşını çıkardı. Çok sevgi veren bir anne, liberal bir baba ve müzik tutkunu küçük Hitler!.. Yıllar sonra Faşist Hitler... Kendisini özel, üstün ve önemli görüyordu. Alman ırkını üstün ırk olarak kabul ediyordu. Etnik üstünlük düşüncesini Danvin'in "Tesadüfi varoluş, doğal ayıklama, üstün olanın yaşaması, güçlünün zayıfı yok etmesi" doktrini ile birleştirdi. Ona göre Alman ırkı üstündü, dünyaya hakim olmalıydı. Büyük balığın küçük balığı yutmaya hakkı vardı. Görüşlerini doktrin haline getirdi. Kitabını milyonlarca kişiye dağıtarak fikirlerine toplumu da inandırdı. Siyasette yöntem olarak da Machiavelli'nin "Hükümdar" kitabındaki yöntemleri uyguladı. Sonuç ortada, II. Dünya Savaşı.  
Hitler Bize Ne Öğretti? 

  Narsisistik ruh halindeki insanları iyi tanımalıyız. Hitler, Darwin'in biyolojideki tezini bile kendi amacı doğrultusunda kullanabilmiş bir ideologdu. Bu insanlar hesap verme duygusunu hep taşımalıydılar. Tanrı'ya hesap verme duygusu taşımayan bir insan bir süre sonra kendisini Tanrı gibi görüyordu. Vicdani hesap verme duygusu, toplumsal bir ihtiyaçtı. Toplumun liderlere hesap sormasına ihtiyaç vardı. Demokrasi kültürünün yaygınlaşmasını ve muhalefetin varlığını Hitler'e borçluyuz.  
Kavgaya Götüren Bir Kişilik 
  Narsisistlerin ben merkezci olmaları ve hak duygusunu hep kendi çıkarlarına göre kullanmalarının, toplumu adaletsizliğe ve barışın bozulmasına götürdüğünü söylemek kehanet olmaz. 
  Bugün ABD dünya nüfusunun %5'i ama dünya kaynaklarının %25'ini kullanıyor. Doyumsuz bir uluslararası sermaye var. Açlık sınırındaki dünya nüfusu artıyor. Fakat narsisislik ve doyumsuzluk devam ediyor. 
  Almanya coğrafyasında narsisist Hitler, doyumsuz Yahudi sermayesi kavgayı başlattı. Bugün dünyada narsisist ABD yönetimi, açgözlü.doyumsuz uluslararası sermaye varsa III. Dünya Savaşı yaklaşıyor demektir. 
  O halde bireysel ve küresel narsisizmi iyi tanımalıyız. 
  "Adalet örümcek ağına benzer; zayıf sinekler ona takılır, büyük sineklerse onu deler geçer" sözünün pirim yaptığı toplumlarda barış beklenemez. Adaleti delenler de hep özel muamele bekleyen, hukuku gerektiğinde rafa kaldırabileceğini düşünen narsisistlerdir. 
  Narsisistik kişiler, demokrasiyi kendi çıkarlarına hizmet etmedikçe sevmezler. Kendilerine dalkavukluk yapılmasını engellediği için demokrasiye "halk dalkavukluğu" denilmesinden hoşlanırlar.  


Bireysel Narsisizm 


  Narsisistik kişiliğin ana teması; büyüklük duyguları, başkalarını anlayamama ve başkalarının değerlendirmelerine aşırı duyarlılıktır. Narsisistik kişiler kendilerini özel ve önemli görürler, sıra' dan bir insan olmaktan çok korkarlar. Kendilerinin özel oldu' ğunu göstermek için daima çabalarlar. Tıpkı köpek balıklarının boğulmamak için devamlı yüzmek zorunda oldukları gibi, nar-sisistler de depresyonun derinliklerinde boğulmamak için övgüyle beslenir ve özel olduğu hissini hep yaşamak isterler. Bu ruh halinde bulunanları yakından tanımak için temel özelliklerini bilmek gerekir. 


Temel Özellikleri


 1. Kendilerinin önemli olduğuna ilişkin büyüklük duyguları taşırlar, başarı ve yeteneklerini abartırlar. 
2. Kendilerini özel ve önemli görürler, hep saygı görmeyi beklerler. 
3. Hayal dünyalarında güç, başarı, şöhret, para, güzellik ve aşk ön planda yer alır. 
4. Övgü ile beslenirler, kendilerine iltifat edilmesi için ortam hazırlarlar. 
5. Eleştiriye aşırı duyarlıdırlar. Kendilerine yapılan eleştiriye, iyi amaçlı eleştiri bile olsa aşağılanmış olma, öfke ve utanç duyguları ile tepki verirler. 
6. Menfaatçidirler. Kişiler arası ilişkileri kendi çıkarları için kullanırlar. Amaçlarına ulaşmak için, her türlü hile ve aldatmayı normal kabul ederler. 
7. Kendilerinin, ancak özel kişiler tarafından anlaşılabilecek kadar özel olduklarını düşünürler. 
8. Empati yapamazlar. Başkalarının ne hissettiğini, nelere ihtiyaç duyduğunu anlayamaz ve hissedemezler. Arkadaşları hastalanarak verdiği randevuya gelemezse buna kızar ve şaşırırlar. Onun bu mazeretini anlayamazlar. 
9. Kin, öfke ve kıskançlık duyguları fazladır. Acıma ve affetme gibi güzel duygulan kendi çıkarlarına göre hisseder ve bunları kullanırlar. 
10. Hak duygusu hep kendine yöneliktir. Hak kazandığı, kayırılması gerektiği, sırada beklememesi gerektiği, hep kendisine ayrıcalık yapılması gerektiği beklentisi içindedirler. 
11. Büyük ideallerine kavuştuklarında gerçek kişilikleri daha çok ortaya çıkar. Her masada farklı konuşmak, durumlara göre ilkelerini değiştirmek yaşam felsefeleridir. 


Narsistlerin Korkuları ve Başarıları 

Mezarlıkta ıslık çalarak geçmek korkan pek çok kimsenin yaptığı bir şeydir. Cesaret gösterisinde bulunurken gerçekte son derece korkuyorlardır. Fakat korkmuyor taklidi yapmak zorundadırlar, işte bunun gibi, narsistlerin bir kısmı eksiklik, aşağılık duygularını bastırmak için kendilerine güveniyor rolü yaparlar. Fakat bu rolü içselleştirdikleri için dışarıya güvenli gözükürler. 
  Korku ile güven arasındaki zihinsel duvar çok incedir ve her an yer değiştirebilir. Amacı bir insandan daha fazla bir şey olduğunu ispatlamak olan bir kişi düşününüz. Bu insanın en büyük korkusu sıradan bir kişi olmaktır. Dünyada, en büyük ve en değerli şey olarak kendilerini hissettikleri için, bunu kanıtlama çabası içinde çırpınırlar, çok çalışırlar. Bunun için yetenekli ve iddialıdırlar. Bilim, sanat, spor, politika, komutanlık, liderlik ve ticaret gibi rekabet edilen alanlardaki her şeyi, bu kişiler keşfederler dersek abartılı olmaz. Bu kişileri dengelemeye çalışan din adamlarının, azizlik ve velayet derecelerinin artması da insanlığa ikinci faydalarıdır. 
  Narsist insanların yaptıkları işlerden hoşlanırız, ama kişiliklerinden nefret ederiz. Liderlerin pek çoğu narsistlerden çıkar. Liderlik ile narsistlik birbirinden ince bir duvarla ayrılır. Liderlik bittiğinde narsisizm başlar. Liderlerin çevresindeki dalkavuklar, onların içlerinde bulunan narsist yönlerini besler ve büyütürler. Böylece liderlerini narsist bir canavar haline getirirler.  
  Bunun için demokrasi, insanlığın geldiği en ileri olgunluk düzeyi oldu. Çünkü, demokrasilerde muhalefet vardır. Eleştiri açıkça yapılır. Böyle bir ortamda lider narsisistlik eğilimindeyse, onun hatalarının, yanlışlarının, zayıf taraflarının söylenebilmesi bu halinin sorumlulukla dengelenebilmesini sağlar. Tarihte başarılı olmuş ve halkı tarafından sevilen liderlerin arkalarında, onu sorgulayan ve sorumlu davranmaya yönlendiren manevi bir liderin olması tesadüfi değildir. Eski Yunan'da Sokrates, Aristoteles, bizde de Akşemseddin ve Şeyh Edebali gibi pek çok bilge kişiler bu fonksiyonu ifa etmişlerdir. 

Öncelik İçgüdüsü Taşırlar 

  Bir narsisist, kendisi için iyi olanın tek yol olduğuna inanıyor ve bundan vazgeçmiyorsa, onun hata yapmasını beklemek, fakat onaylamadığınızı belli etmekten başka yapacak bir şey yoktur. 
  İnsanda içgüdüsel olarak ilk ve evvela kendini sevmek, kendi ihtiyaçlarına öncelik vermek duygusu vardır. Başkalarını düşünmek, başkalarının ihtiyaçlarını önemsemek, egomuzun hoşuna gitmez. Fakat insan gibi yaşamak için, egomuzun bu yönünü dengelememiz gerekir. Halk arasında çok kullanılan, "önce can sonra canan" sözü adil bir duygunun ifadesi değildir. Önce doğrular ve ilkeler gelmelidir. Can veya canan hoşlansa da, hoşlanmasa da "önce ilkeler" diyebilmek bilgece bir davranıştır. 
  Narsist kişilerde başkalarının ihtiyaçlarını, arzularını, yeteneklerini, isteklerini görme kabiliyetleri gelişmemiştir. Bu sebeple empati yoksunluğu onları sevenlere acı çektirir. Onları sevenler kimliksiz olmak zorundadırlar. 
  Benmerkezci narsistleri seven pek çok eş veya kişi, onların kendilerini sevmeme nedenini araştırırlar, ancak bulamazlar. Kusurları kendilerinde aramaya başlarlar. Böyle narsisistlerin sevgilileri hayatlarını mahvederler. Büyük çapkınların ve büyük politikacıların önemli kısmı narsisttir. Bir şeye ihtiyaçları olduğu zaman empatiye sahipmiş gibi davranır ve rol yaparlar. Etkileyici, çarpıcı, rol yapıcı davranışlarını çoğu zaman farkında olmadan gerçekleştirirler. Alçak gönüllü rolü oynarken bile narsistler egolarını parlatmaktadırlar. Ikiyüzlerden farklı olan yönleri ise bu davranışları kişiliklerinin gereği olarak yapıyor olmalarıdır.  


Satışı İyi Yaparlar 

  İnsanları etkileme, göz boyama konusunda narsistler çok başarılıdırlar. Karşı taraftaki kişinin neyi duymak istediğini çok iyi fark ederler. Hayranlık duygusu uyandırıncaya kadar bu işe devam ederler, ileri narsistler hayranlık duygusu uyandırdığı kişiyi artık yok sayar, onu küçümserler. 
  Kendilerini övmekten utanmazlar. Zeki narsistler gizli övünmeyi çok yaparlar. Toplantılarda soru sorarken, en az konuşmacı kadar çok şey bildiklerini göstererek yorumlar yaparlar. Kendisiyle dalga geçiyor rolü bile oynayabilirler; eğer bu iş alkış getirecekse...
  Narsistler ünlü kişileri etkilediklerini sözleri arasına sıkıştırırlar. Çevre tarafından akıllı ve yetenekli olarak bilinirler, ilk tanışmalarda çok etkileyicidirler. Uzun süren beraberliklerde bencil ve çıkarcı yapıları nedeniyle kendilerinden nefret ettirirler. Fakat elde ettikleri güç, para, şöhretle insanları kendilerine bağlarlar. 
  Vitrinleri dolu ama gönülleri boş olan böyle kişilere nasıl davranacağınızı birazdan okuyacaksınız. 


Çok Çalışırlar 

  En büyük korkuları sıradan bir insan olmak olduğu için, kendilerini üstün görmeye devam etmek amacıyla, başarılı olmak zorundadırlar. Çalışıp zafer kazanmak en büyük doyumlarıdır. 
  Çoğu işkoliktir, ne istediğini bilir ve amacına kilitlenir. Amerikan kapitalizmi yaratıcılığı ve üretimi arttırmak için bu kişilik özelliğine sahip olanları teşvik ediyor. Para, şöhret ve güç getiren işler sistemin motoru oluyor. Adil olmayan teşebbüslerin toplumda zayıfların ezilmesi sonucunu doğurarak sosyal barışı zedeleyeceğini söylemeye gerek var mı? 
  Her gittikleri yerde kırmızı halı ile karşılanmak isterler. Bu beklentileri karşılanmazsa bozulurlar ve acımadan muhataplarını bozarlar. 
  Eğitimli olmayan narsistlere sıra beklemek, kuyruğa girmek, çevrelerini temiz bırakmak, trafikte öne geçmek gibi davranışlar zevk verir. Kuralları ustaca atlatmak, insanları enayi yerine koymak, başkalarını kullanmak onları keyiflendirir. Böyle davranışları başkalarına anlatmak ise onlar için ayrı bir zevktir. 

Yarışmacıdırlar 

  Narsistik özellikteki kişiler rekabeti severler, ihtiraslı ve doyumsuz yapıları nedeniyle hep ölesiye mücadele ederler. Hiyerarşiyi çok iyi bilirler. Giyimleri, kullandıkları araba, kiminle birlikte göründükleri, yaşadıkları yerler tesadüfi seçimler değildir. Bir şeyi sevgi için yapmayı ve âşık olmayı aptalca görürler. Güç ve statü takıntıları nedeniyle kazanmak için ellerinden ne gelirse yaparlar. Hile ve yalan, amaca ulaşmak için gerekiyorsa kullanılacaktır. Machiavelli'nin felsefesi çok hoşlarına gider. "Gayeye ulaşmak için her yol caizdir" düşüncesi onlar için rehber olmuştur. 
  Hile ve yalanı kullanma eğilimleri, onları en tepede tutmaya götürebilir. Fakat balonları söndüğü zaman da narsistik yaralanma yaşarlar. Üzerinde düşünmeden yaşamlarına son vermeye karar verebilirler. Kendilerine göre yaşam sebepleri ortadan kalkmıştır. Kuyunun dibinde yaşamaktansa ölmek daha doğrudur onlara göre. iyi yarışmacı olsalar da kaybetmeyi bilmeyen bu kişiler mutlu olamazlar. 


Eleştiriye Tahammülsüzdürler 

  Hata yapmaktan çok korktukları için, hatalarının söylenmesini hemen kişiselleştirirler. En basit eleştiriyi kişiliklerine yapılmış bir müdahale, kendilerine atılan bir ok gibi görürler. Kendilerini aşağılanmış gibi hissederler, bu onları çok sıkar. Kendi hataları konusunda objektif davranabilme becerisi kazanamadıkları için, eleştiride ısrar ederseniz sizi suçlamaya başlayacaklardır. Sizin yanıldığınızı ispat etme çabası ilk yapacakları şeydir. Eğer eleştirinizde haklıysanız, sizi küçük düşürerek tatmin olma yolunu seçerler. Bu haliyle narsisti, zavallı bir çocuğa benzetebiliriz. Eleştiriyi kendisine haksız bir saldırı gibi algılar, söylenenleri doğru-yanlış ikileminden geçiremez ve etraflarında nefret uyandırırlar. Narsistik kişi ile ilişki kurmak zorunda iseniz, kararlı ve tutarlı olmalısınız. Ne istediğinizi tam olarak bilmelisiniz. Pazarlık yapmadan karar vermemelisiniz. Böyle insanlarla sağlamcı iş yapmak, bedeli peşin almak gerekir, yoksa çok incinirsiniz.  


  Yardım Sevmezler 

  Narsist kişilerin kendi çıkarlarının söz konusu olmadığı bir şeyi yaptıkları pek görülmüş değildir. Başka insanların çıkarları onların çıkarları ile çatışmadıkça çok uyumlu çalışırlar.
  En büyük tutkuları ve fantezileri dünyanın en akıllı, en yetenekli ve en iyisi olduklarına inanmalarıdır. Yardım ederken kendi isimlerinin geçmesi, heykellerinin dikilmesi, şirketlerinin başında adlarının yazması paradokslarıdır. Kendilerine iyi dedirtmek için yardım ederler. Bu nedenle gizli yardımı onlara yaptıramazsınız. Bu tarz reklama dönük yardımlar bunların egolarını cilalar. Kimliklerini belirtmeyen gizli yardıma onları zorlamak, ego eğitimleri için gereklidir. 


İlk Aşkları Kendileridir 

  Yaşadıkları diğer paradoks da sevecen görünmeleridir. Sevgi doludurlar, ilişkide oldukları insanları rahatlatırlar. Narsistlerin sizi sevdiklerini, sizi düşündüklerini boşuna zannetmeyiniz. Onlar sizdeki çıkarlarını severler. Sevgileri, hep koşullu sevgidir. Aşık oldukları, koşulsuz sevdikleri tek varlık kendileridir. Çıkarı yoksa en yakınlarını bile umursamazlar. Aynaya baktıkları zaman kendilerini görmezler, hayallerindeki kişiyi görürler. "Ayna ayna söyle bana, var mı benden daha güzeli?" sözü narsisizmin simgesi olmuştur. 


Tatminsizdirler 

  Sıradan insan olmak korkuları, hep daha çok şey istemeleri, yetinme duygularının olmaması onların hırslı olmalarına neden olur. 
  Kendilerinin gerçek sınırlarının neresi olduğunu bilemezler. Kendilerini bir bütünün parçası gibi görmemeleri ve her şeyi kontrol edebilecekleri duygusuna sahip olmaları, sürekli gerilimde olmalarına neden olur. Küçük bir düzensizliği, eleştiriyi ve hatayı tehdit olarak algılarlar. 
  Çevrelerinin ona hep haksızlık yaptığını düşünmelerini isterler, insanların kendilerini memnun etmek için yeterince çaba harcamadığına inanmaları, onları gerer. 
  Kendilerinden ve başkalarından beklenti standartları yüksektir. Bu sebeple çok sık sinirlenirler, istek ve emirlerinin insanlar tarafından kasten unutulduğunu düşünürlerse, huysuzlukları artar. 
  Canlan sıkıldığı zaman, herkesin de canını sıkarlar. Kazanamadıkları zaman çok öfkelenirler ve etrafta psikolojik terör havası estirirler. 
  Depresyona girme eşikleri çok düşüktür. Narsisistler kızgın, sinir bozucu, ruh karartıcı halleri sık yaşarlar. Depresyondadırlar, fakat bunu kabul etmezler. Depresyonu, "örtülü depresyon" şeklinde yaşarlar. Öfkelilik, içki-sigaraya düşme, unutkanlık, bedensel arazlar şeklinde maskelenmiş depresyonla hekime zorla başvururlar. 
  Mutlu olmayan, gergin, öfkeli, incitici ve küstah halleri nedeniyle zor insanlardır. Doymayı bilmezler, çünkü psikolojik olarak açgözlüdürler. 


Güçlü insanlar Yanlarında Barınamaz 

  Narsist kişiler, kendilerinden çok emindirler. Bu kendilerinden emin ve güvenli halleri, bunlardan kuşku duyan kişiler için çok çekicidir. 
  Narsistler birisini yanlarına almak istedikleri zaman, onun kendisini gezegendeki en iyi ikinci insan gibi hissetmelerini sağlarlar. Bu duyguyla, üstün bir insana yakın olmanın minnettarlığı ile elinden gelen her şeyi yapan ikinci adamlar, narsist kişinin en önemli yardımcılarıdır. 
  Minnet ve vefa duyguları pek yoktur. Daha az şey yapıp daha çok şey isterler, minnet duygusunu başkalarından beklerler. Başkaları, iyi insan olmak için kendilerine vermelidirler ve böylece sömürmeye devam ederler. Huysuzlaşırlar ve hata yaparlar. Böylece narsisist kişi yanında olanları tükürür atar. Güçlü yapıya sahip olanlar narsisistik kişinin kendilerini kullandığını hemen fark eder, ilkelerini ortaya koyar. Böylece onlarla yolları hemen ayrılır. Zayıf kişiler sürekli kendilerinden vererek ilişkiyi devam ettirirler. Aldıkları psikolojik tatmin onları yanlarında tutar. Kimliksiz kalmayı kabullenirlerse, beraberlik sürer gider. 

17 Eylül 2015 Perşembe

Bir Test: Baskıcı Obsesif Misiniz?


                                                                                                       Doğru           Yanlış
1. Kararsızdır veya zorlukla karar verir. 
2. inatçıdır; Nuh der peygamber demez. 
3. Eleştiricidir, kolay beğenmez. 
4. Alışverişte müşkülpesenttir. 
5. Kendisini rahatlatmakta zorluk çeker. 
6. Kendi işini kendi yapmayı sever. 
7. Kontrollüdür, ama kabul etmez. 
8. Kızdığı kişiyi düşmanca test eder. 
9. Rutin iş aksarsa sinirlenir. 
10. Tuttuğunu koparır, ısrarcıdır. 
11. Çalışmaktan keyif alır, ama belli etmez. 
12. İşleri yetiştirmekte zorlanır. 
13. Sıklıkla geç kalır.
14. Sözü uzatır, sadede geç gelir. 
15. Dürüstlüğe çok önem verir. 
16. Ahlâk, iyi kötü vurgusu çok yapar. 
17. Biriktirmekten zevk alır, hesapçıdır. 
18. Hataları abartır. 
19. Temiz ve düzenlidir. 
20. Hayır kelimesini evetten daha çok kullanır. 
21. Anlamsız, abartılı, ısrarcıdır. 
22. Başkasını değiştirmeye çalışır. 
                                                                                                                                                           
Beşten fazla soruya verilen cevap "evet" ise dikkatli olun. On soruya cevap "evet" ise derviş veya filozof olmaya hazır olun.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Obsesif Baskıcı Ruh Hali ile ilgili bilgi almak istiyorsanız tıklayın.

Obsesif Baskıcı Ruh Hali

  

  Titiz, mükemmeliyetçi, kusursuzluk meraklısı, esnek olmayan, hep kızgın gözüken, gergin, sinirli, sonuna kadar dürüst, duygularını bastıran, işkolik, kararsız özellikler taşıyan bu ruh halindeki insanların ortak yönleri baskıcı ve ısrarcı olmalarıdır. 
  Kişiliklerini işleten arka plan düşünce, hata yapma korkusudur. Yanlış yaptıklarında kendilerini savunmasız hissederler. Varolmak için savaşmak zorundadırlar. 
  Silahları daha çok çalışmak, ayrıntılara önem vermek ve kurallara bağlılıktır. Mutlu olmayı sürekli ertelerler. 
  Eğer egoları güçlü, ben merkezci iseler, herkese hükmetmek ve kontrol etmek isterler. Alçak gönüllü olmayı başarabilirlerse, başarılı bir ikinci adam olurlar. Çalışkan, güvenilir, özel hayatları düzenli, tatsız işleri halleden bu kişilere ihtiyacımız vardır. Egosu büyük, baskıcı ruh halindeki bir kişiyle beraber yaşıyorsanız, enselendiniz demektir. Size peygamber sabrı gerekir. Çünkü bu ruh halindeki kişi sizi sürekli kendisi gibi yapmak için çabalayacak, eğer buna muvaffak olamazsa, sürekli gerilim ve tartışma çıkaracaktır. 
  Obsesif baskıcı kişilerin ruh hali şuna benzer: Masanız, not defteriniz, evdeki düzeniniz gibi onlarca yapılması gereken iş var. Daha bunlar bitmemişken sizi yeni işler bekliyor ve çocuklarınız bir şeyler istiyor. Siz bu haldeyken, çevredeki insanlar gülüp eğleniyorlar. Çevredeki en işe yarar insan sizsiniz, başkaları ciddiyetsiz ve sorumsuz. Ne kadar kendinizi yalnız hissedersiniz değil mi? işte Obsesif baskıcılar bu haldedirler. 


    Çalışma Tutkunudurlar 

  Bir filozof, "Çalışmanın uşağı olmadan, başarının efendisi olamazsınız" diyor. Gerçekten de zorlanmadan, emek vermeden, çabalamadan güzel şeyler elde edilmiyor, insan güzel yaşamak istiyorsa, biraz obsesif olmasında fayda vardır. Daha bütün ve iyi düzenlenmiş bir dünya anlam kazanır. Başarılı olan kişi, çok çalışan kişi değil, doğru çalışan kişidir. Obsesif baskıcı kişi, eğlenmenin yerine çalışmayı koymuştur. Bunun için kendisine psikolojik şiddet uygular. Korku, suçluluk, cezalanma tehdidi ile kendisine baskı yapar. 
  Eğer bu baskı amaca yönelikse olağanüstü başarılar çıkarır, ilimle uğraşırken uyumamak için saçlarını tavana bağlayan veya arkasına çivi koyan filozoflar gibi üretimler yapar. Şehveti çalışmak olan, çalışmaktan uyuşturucu kullanır gibi zevk alan bu kişiler kendilerini yalnızlığa iterler. Gerektiği için değil, zevk aldıkları için çalışan bu kişiler sadomazohistiklerdir. Acı çekmek ve çektirmek obsesif baskıcı ruh halinde onlara zevk verir. 


    Kusursuzluk Meraklısı Olmak 

  Mükemmeliyetçiliği amaç edinen bu kişiler, bir şeyin ne olduğundan çok nasıl yapılacağına önem verirler, iş yaparken önemini, ne için yapıldığı ve başka insanların duygularını pek düşünmezler. Her şeyin tam yapılması onların aşkıdır. Bunun için deli gibi çalışırlar. Kazandıkları parayı son kuruşuna kadar hak ederler. 100 üzerinden 97 aldığı için ağlayan kişiler bunlardır. Asansör parası için kırk yıllık komşuları ile kanlı bıçaklı olurlar. 

 Ayrıntıcıdırlar 

Olaya kuş bakışı bakmakta zorlanırlar. Ağaçlarla uğraşmaktan ormanı görmemeleri ile ünlüdürler. Amaca yönelik olmayan ayrıntıyla uğraşırlarsa, işi bitiremezler. Onlara göre başarı ayrıntıdadır. Ayrıntı aşkı ile bütünü göremiyorlarsa, onlar için şeytan ayrıntıda saklanmıştır. Yerel, ulusal ve evrensel düşünmeyi başaramazlar. Ticarete giriştiklerinde başarılı olamaz, çuvallarlar. 


 Tutucudurlar 

Hayat stratejileri kazanmak ve gelişmek değil, kaybı azaltmak olduğu için statükocu olurlar. Eski şeyleri atmak istemezler. Her kararlarında mevcudu koruma stratejisi ön plandadır. Politik hayatlarında 30-40 yaşlarına takılırlar. Riski sevmezler, sağlamcıdırlar. Risk almayı hafif meşreplilik olarak görürler. Küçük düşünürler. Ticareti sahtekârlıkla eş tutarlar. Devletçidirler. 


Esnek Olamazlar 

Onlar için ya siyah ya beyaz vardır, griyi kabul etmezler. Her şeyi köşeli düşünürler, inatçılıkları meşhurdur, inatçılıktan zevk alan bu kişilerle yaşayanlar, köprünün üzerindeki iki keçi gibi olurlar, ikisi de kaybederler veya güçlü olan taraf kazanır. Ama gizli bir öfkeyle muhatabını zayıf bir anında yakalayıp öç almak için fırsat kollamaya başlarlar. Toplumda ve ailedeki kavgalarda, ideolojik kutuplaşmalarda inatçı kişilerin katılığı önemli rol oynamaktadır. Eğer bir lider bu kişiliğe sahipse dünyaya düzen vermek, belirsizliği silmek için çok kimsenin canını yakacaktır. Adalet ölçüsü olmayan, doğrularda sabırlı olmaya yönelmemiş inatçılık, kavga sebebidir. 
  İnatçı kişi ile yaşamak zorunda olan kişi, onun inatçılığına inatçılıkla cevap verirse zevk almasını arttırmış olur. inatlaşmadan, onları egolarını tatmin edecek başka bir inatçılık alanına yönlendirmeyi başaramazsanız sizi çıldırtabilirler. 


 Dürüsttürler 

  Sözünün eri olan, sapına kadar dürüst olan bu kişilerin sözleri, yazılı antlaşma kadar sağlamdır. Kılı kırk yarar, adaleti terazi hassasiyeti ile dağıtırlar. Yasaların satırlarına öyle takılırlar ki, ruhunu unuturlar. Bunun için o kalıbın dışında düşünemezler, içtihat yapamazlar. Çok çalışırlar ama özü bulamazlar. Yorum zorluklan yaşamaları nedeniyle dürüstlükleri boşa gidebilir. Üye oldukları kooperatifin üç kuruşunun yenmemesi için inşaatı altı ay askıya alabilirler. 


 Kararsızdırlar 

  Ayrıntıcı, mükemmeliyetçi yapıları nedeniyle "Sıfır hata" peşindedirler. Sıfır hatayı bulamadıkları için karan ertelerler. Basit bir iş saatlerce sürdüğü gibi, bir alışveriş işkenceye dönüşebilir.

 Düşmanlık Duyguları Fazladır 

  Egoları kabarmış obsesif baskıcılar; kendileri gibi çalışmayan, zorluklara göğüs germeyen insanlara kızarlar, öfkelenirler. Yakınları ise içerlerler. Kendilerinden başka herkesi kusurlu, beceriksiz, sorumsuz, ciddiyetsiz görürler. Eli ağır, zorluklan sevmeyen insanların davranışlarının kasıtlı olduğunu düşünmeye başlarlarsa onları düşman görmeye de başlarlar. Böyle kişileri sinirlendirmekten özel zevk alırlar. Karşı tarafın tepkisi düşmanlık duygusunu arttıracak kadar onu aşağılayıcı ise kavga çıkar. Böylece kendilerini daha haklı görürler. 

 Duygusal Kabızdırlar 

  Duygularını denetlemekte çok ustadırlar. Dünyalarında tek izin verdikleri duygu, mantıksız düşünceye sinirlenmektir. Duygularını bastırmak, onlar için zevk veren bir olgudur. Bu durumdan son derece keyif alırlar. Âşık olan kişileri anlayamazlar. 

 Suçlayıcı ve Yargılayıcıdırlar 

  Evet demeyi sevmezler, her şeyin olumsuz yönünü düşünme eğilimi ve kusursuzluk meraklılığı nedeniyle olayın sorumluluğunu üzerlerine almaktan kaçarlar. Sorumluluk aldıklarında bunu taşıyamayacaklarını düşünüyorlarsa, hep savunma halinde olurlar. Çıkış yolunu, topu başkalarına atmakta bulurlar. Eleştiricilikleri başkalarını çıldırtır. 

 Olumsuz Senaryolar Yazarlar 

  Kusursuzluk meraklılığı ve sıfır hata beklentileri nedeniyle sürekli eksik, noksan ve kusurları görürler. Olayların kendilerini rahatlatan yanlarını görmeyi suç ve tembellik gibi algılarlar. Maalesef erken yaşta kalp krizi, mide kanaması geçirenler bu kişilerden çıkıyor.
  

Savaş Stratejisi 

  Obsesif baskıcıların ellerinde oyuncak olmamak ve onların açtıkları savaşta yenik düşmemek için neler yapmalıyız? 
1- Birinci şart olarak onları tanıyın. 
2- Sıkıntılarını size bulaştırmasına izin vermeyin. Size ne yapacağınızı, ne zaman yapacağınızı söylerler. Bunları yaptığınız zaman da canını yakacak başka birine yönelirler. Aksi takdirde sürekli üzerinize gelmeleri riski vardır. Kontrol etmek isterler. Açık ve dürüst olmak ikinci şarttır. 
3- Kutsal kitaplardaki bağışlama, merhametli olma tavsiyektini unuturlar. Bunları sık sık bu kişilere hatırlatmalısınız. 
4- Eleştiriye eleştiri ile karşılık vermeyin; bu durumda iki taraf da kaybeder. Önce övgüyle yaklaşın. Fakat övgünüz yalan ve abartılı olmamalı. Obsesifler zaten olumlu özellikleri fazla olan kişilerdir. Çok çalıştıklarını, çok iş yaptıklarını fark etmeniz onları rahatlatır. Kendilerine güvenleri artar. Bu özelliklerine dikkat ettiğinizi hep vurgulayın. 
5- Sizin iyiliğiniz için size acı çektirmelerine izin vermeyin. Onlar gibi yapmazsanız ve düşünmezseniz felaket olacağı duygusunu taşırlar. Acı çektiğinizi ve incindiğinizi açıkça ifade edin. Sevgisiz değillerse üzüleceklerdir. Eğer inatlaşarak kasten acı ve ızdırap verdiğini ona söylerseniz ve ikna etmeye çalışı sanız çok öfkelenebilir', sizi çiğ çiğ yiyebilirler. Çünkü niyetleri öyle değildir, iyi niyetle farkında olmadan acı verirler. Anlaşılamadıkları için kö-pürürler. 
6- Hukuk edebiyatı yapın. Dürüstlüğe önem verdikleri için, sizin de önem verdiğinizi bilmeleri onları rahatlatır. Bu konulara bolca girin. 
7- Ölümcül hata riskini hatırlatın, iyi niyetlidirler, iyi işler yapmaya çalışırlar, fakat kullandıkları yöntem yanlıştır. Yanlış adımlarla doğru hedefe gidilemeyeceğini, cehennemin bazı duvarlarının iyi niyet taşlarından örüldüğünü onlara kibarca anlatın. Sonuca ikna olurlarsa riske girebilirler. 
8- Kendilerini keşfetmenin önemini vurgulayın. insanlar dünyayı değil kendilerini değiştirirlerse gerçek mutluluğu bulacaklarına dair kutsal metinleri beraberce okuyun. 
9- Tartışmak yerine soru sorun. Onun stratejisi ile ona karşılık verirseniz kavga çıkar. Onun size soru sormasına fırsat vermeden siz ona sorular sorup onu anlamaya çalıştığınızı belli edin. "Ne yapmamı istiyorsun, neden anlatıyorsun?" gibi sorularla kendisini kendisi ile yüzleştirmeye çalışın. 
10- Tek silahları bağırma ve abartılı eleştirilerdir. Bu silahlarını ciddiye alırsanız, yandınız demektir. Kim olduğunuzu biliyorsanız sizi incitemez. "Ben kim olduğumu biliyorum" diyebilmelisiniz. Gülerken bile ısırabilirler. Kendilerini ahlâklı ve cüretkâr olarak algılarlar. Siz onları övün, ama onlardan övgü beklemeyin. Onların onayına ihtiyacınız varsa işiniz zordur. Onların onayı olmadan mutlu olmanın yolunu aramalısınız. 
11- Sizi yönetmelerine iyin vermeyin. Size yardımcı olsunlar, yol göstersinler, ama kontrol etmesinler. Kontrol duygularını başka şeyi yönetmeye çevirmelerine fırsat verin. Ev işlerine, eşyaya, resme yönelebilirler. Teslim olup sınırları onların çizmesine izin verirseniz, kişiliğiniz paspas olur. 

Siz Baskıcı Obsesif İseniz?.. 

1- Başkalarına karsı yargılayıcı ve suçlayıcı düşündüğünüzde hemen muhatabınızın iyi iki özelliğini düşünün. Siz iyi yön göremiyorsanız birisinin anlatmasına izin verin. Yargılayan yargılanır, unutmayın. 
2- İçinizdeki sansürle dalga geçin. Rahatlamaya ayırdığınız zamanın başarınızı kolaylaştıracağını bilin. 
3- Hedef piramidinizi iyi belirleyin. En önemli konuları en üste, ikinci ve üçüncü dereceyi aşağıya doğru koyun. Hedef piramidin tepesinde: Mezar taşınızda neyin yazılmasını istediğiniz olmalıdır. Her işe başlarken, birinci önceliğiniz bu olsun! 
4- Kendinize hata yapma hakkı tanıyın. Büyük mağazalarda bile % 10 hırsızlık payı vardır.'
5- Herkesin içinde eleştiri ve yanlışı hiç olmazsa günde bir defa kabul edin. Yoksa egonuz yanlışı avukat gibi savunacaktır. 
6- Sonucu düşünün. Alıştırmaları mükemmel yapan ama hiçbir şey öğrenemeyen öğrenci gibi olmamak için kendinize olaylara kuş bakışı bakma talimatını verin.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan

14 Eylül 2015 Pazartesi

Paranoid Ruh Halinin Toplumsal Sonuçları


Akıl hastalığı olarak değil, kişilik özelliği olarak paranoid ruh hali değişkendir. Beraber yaşadığı insanların tepkileri ile düzeltilebilir.
  Paranoid kişi, kendisini sürekli tehdit altında hisseder. Karşısında düşman vardır ve ona zarar vermek istemektedir. Sürekli çevresinin kendisine dost olup olmadığını sorgular. Hep bu konuları düşünür. Sürekli böyle bir korku içinde olduğu için rahat değildir. Korkularının esiri bir yaşantı, hayatı ile ilgili yanlış karar vermesini netice verecektir.
  Paranoid kişi ayrıca grandiyöz (kendini büyük ve üstün görme) duyguları içerisindedir. Kendisinin çok önemli, vazgeçilmez insan olduğuna inanır. Her şeyi ben bilirim, her şey benden sorulur havasındadır.
  Bu kişilerde zeka ve kişilik dağılması olmadığı için profesyonel olmayanlar onlara kolayca inanırlar. Yakınları tarafından paylaşılan ve beslenilen paranoya toplumsal sorunlar çıkarır. Örnek vermek gerekirse; komşusunun kendisi hakkında düşmanlık duygusu beslediğine inanan bir emekli, eşini ikna edebilir. Komşusunun basit hatalarını büyüterek birlikte komplo teorileri üretirler. Kendilerini taciz ettikleri, binadan kaçırmak istedikleri gibi takıntılarla uğraşıp dururlar.

Politikada Paranoid Hal 

  Bir devlet düşününüz, onu yöneten bazıları paranoid düşünce yapısında ise, yanlış bilgilenme ile dost ve düşmanını kolayca karıştırabilir. Alınganlık içerisindeki yönetici, komşu devletlerde olan olayları kendilerine zarar vereceği kuruntusu ile algılar. Kendisine sunulan istihbarat raporlarını sorgulamak ihtiyacı hissetmez. Sorunların sosyolojik analizini yapmaz. Bazılarının yaptığı bir yanlış hareketi, genelleme yaparak benzer kişilere de yansıtır. "At izi ile it izi"ni karıştırır. Muhakeme kusuru olduğu için yanlış sonuç çıkarır. Bir berberin hatasıyla bütün berberleri suçlar, hırsızlık yaptı diye bütün berberlere kelepçe takmak gibi tepki gösterir. Bölücülük yapan veya din devleti peşinde koşan örgüt nedeniyle, aynı kültürel kimlikteki veya inanç yapısındaki herkesi potansiyel tehlike olarak görüp düşman kategorisine koyar. Akıllı politikacının yapacağı şey ise, düşmanını çoğaltmadan amacına yürümektir. Bu kişiler bunu yapamazlar, tşte demokrasi bunun için gelişmiştir. Toplumsal felakete yol açacak kişilerin yanlış kararlarının eleştirilmesi ve durdurulması gerekir. Demokrasinin muhalefet zorunluluğu bundan dolayı önem kazanır. Çünkü böyle kişiler ikna ve açıklık yoluyla doğruyu görebilirler.

Elinde Silah Varsa! 

Paranoid ruh halindeki bir insan güç ve otorite sahibi ise, onun gibi düşünmeyenler ne yapmalıdır?
• Bu insanın psikolojisi iyi bilinmelidir.
• Bu kişilerin kendilerini tehdit altında hissettiği unutulmamalıdır.
• Bu kişi baskı, tehdit, sindirme ile kolay sonuç peşindedir. Savaş yönteminizi onun savaş kurallarına göre değil, sizin savaş kurallarınıza göre belirleyin. Öfkelenmemek, açık olmak, dürüst olmak, ikna ve inandırma yöntemi uygulamak gibi. Tabii fikrinize güveniyorsanız.
• Korku ve kuruntularının esiri durumunda oldukları için abartılı tepkiler verebilirler. Karıncaya tüfekle ateş etmek onlar için doğal bir durumdur.
• Korkular yanlış bilgiden kaynaklandığı için, açıklık, diyalog ve uzlaşmacı yaklaşım ile iki tarafın da zafer kazanacağı bir ilişki oluşur. Böyle kişilere şaka bile olsa yalan söylememek gerekir. "Bir şeyleri saklıyor" izlenimi verecek davranışlardan kaçınılmalıdır.
• Bu kişiler aslında korku içerisindedirler. Silahlarını, kendilerini güven içerisinde hissederlerse kullanmazlar. Güvendikleri kişilerin hakemliği çok önemlidir. Aslında kavga istememektedirler.

Hangi Davranışlar Paranoyayı Artırır? 

  Paranoid kişinin beraber yaşadığı kişi ve grupların tutumları çok önemlidir.
  "Dişe diş" mantığı ile silaha başvurulursa ve onun silahı olan suçlayıcı, yargılayıcı yaklaşımlar ile tutum geliştirilirse kavga başlar. Senin düşman olduğuna kesin inanır. Kuvvet elinde iken seni yok etmek için her şeyi yapar. Onunla yaşayan onun yöntemleri ile ona hücum ederse, onun kadar başarılı olamaz. Yöntem yumuşak, kararlı, açık olmalı. Kelimeler ve ses tonu bile çok dikkatli seçilmelidir.
  Korkak, en temel doğrulardan vazgeçen, tavizkâr tutum paranoyayı artırıcı etki yapar. "Kuşkulanmakta haklıyım, bu adam ard niyetli, takiyye yapıyor ona güvenemem, ne pahasına olursa olsun kendimi savunmalıyım" der.
  Kararlı ve tutarlı bir şekilde dost olduğunu, senden ona zarar gelmeyeceğini açık ve net, gerekirse ses tonunu yükselterek ifade etmek gerekir. Doğruluğuna inanmış insanın cesareti, paranoid ruh halindeki insan için güven vericidir.
  Paranoid insanların korkutucu görüntüsüne bakmayınız. Temiz kalpli, iyi niyetli insanlardır. Onları anlamaya' çalışın ve doğru yöntem uygulayın.

  Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Bir Test: Paranoid Baskıcı Ruh Halinde Misiniz?

Bir Test (Doğru cevap paranoid ruh hali belirtisidir.)                                      Doğru           Yanlış        
1. Neye öfkeleneceği belli olmaz.
2. Basit bir nedenle bile mahkemeye gitmekten.söz eder.
3. Bağlılık ve sadakat sorgulamasını çok yapar.
4. Güvenin kazanılması kaygısı taşır.
5. Metafizik şeylere kolayca inanır.
6. Belli sınıf insanlar için abartılı cezalar önerir,
   "bunların  hepsini......" diye söze başlar.
7. Başkalarının sinirini bozan, ama doğru olan yorumlar yapar.
8. Kuşkucudur, kolay inanmaz.
9. Çok az yakın arkadaşı vardır.
10. Olayları iyi-kötü savaşı olarak yorumlar.
11. Basit bir şeyden olay çıkarır.
12. Kendisine kötü davranılırsa, bunu unutmaz.                  
13. Eleştiriyi kaldırmaz.
14. Ufak bir hatadan dolayı insanı siler atar.
15. Sevdiği kişiyi, ne pahasına olursa olsun korur.
16. Fanatik spor taraftarı olur.
17. Olaylar arasında türlü bağlantılar görür.
18. Basit bir hata ve unutmayı sadakatsizlik olarak algılar.
19. Mizah duyguları gelişmiştir, fakat kendilerine gülmeyi bilmezler.
20. Affetmeyi bilmezler, öç almayı bir hak gibi görürler.
21. Hep savunma duygusu taşırlar.
22. Silah ve güvenlik işlerine çok meraklıdırlar.
                                                                                                                                                    
Not: 5 Madde evet ise dikkatli olun, 10 madde evet ise mümkünse uzak durun. Yakın olmak zorunda iseniz sabır eğitimi alın.

Paranoidlere Karşı Beş Şeyi Unutmayın

1. Açık olun, hiçbir şeyi onlardan gizlemeyin. Nasılsa eninde sonunda keşfedecektir.
2. Doğal olun. Kendinizi kanıtlama, sadakatinizi ispat etme çabasına girmeyin. Bunu bir defa yaparsanız bir daha kurtulamazsınız.
3. Dürüst olun. Şaka bile olsa, yalan söylemeyin. Nasıl olsa bu yalan yakalanacaktır. Böyle kişilerin sadakat sınavlarından kurtulabilmek için, nereye adım attığınızın farkında olmalısınız.
4. Öfkelenmeyin. Paranoid kişi, bir fikre çok öfkelenirse sizin o fikre ihtiyacınız var demektir. Öfkeye dikkat...
5. Sözlere değil davranışlara bakın. Bir insanı tanımanın onu bir süre gözlemlemeyi gerektirdiğini unutmayın.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Paranoid Baskıcı Ruh Hali ile ilgili bilgi almak istiyorsanız tıklayın.

13 Eylül 2015 Pazar

Paranoid Baskıcı Ruh Hali


  Paranoya bir akıl hastalığıdır, fakat paranoid ruh hali, bir kişilik tipidir. Çevremizde gördüğümüz bazı zor insanların farklı özellikleri vardır. Bu özellikler şunlardır:   Kuşkucudurlar: Yeterli bir temele dayanmaksızın başkaları tarafından sömürüleceği ve kullanılacağı veya zarar göreceği beklentisi içindedirler. 
  Güvensizdirler: Yerli yersiz dostlarının veya iş arkadaşlarının kendilerine olan bağlılıklarını ve güvenirliklerini sorgularlar. Sürekli savunma duygusu içerisindedirler. 
  Alıngandırlar: Basit söz ve olaylardan aşağılandığı veya kendilerine kötülük yapıldığı şeklinde anlam çıkarırlar. Komşusundan "Beni rahatsız etmek için çöpü dışarıya erken koydu" diyerek kuşkulanırlar. 
  Kincidirler: Kin beslerler; kendilerine yapılan onur kırıcı davranışları veya görmezlikten gelinmeyi unutmazlar, affetmezler. 
  Sıradırlar: Fazla sır saklarlar. Söylediklerinin kendilerine karşı kullanılacağından yersiz yere korktukları için başkalarına kendi sırlarını vermezler. 
  Öfkelidirler: Önemsenmemeye veya görmezlikten gelinmeye öfke ve karşı saldırı ile tepki gösterirler. 
  Kıskançtırlar: Yerli yersiz kıskançlık gösterir, eşlerinin cinsel sadakatini sorgularlar. 


     Her Şey Büyüteç Altında

   "Öküzün altında buzağı arayan" tipler olarak bilinen bu kişiler, zor insanlardır. Yakınlarına hayatı dar ederler. Olaylar arasında akla hayale gelmeyecek bağlantılar kurarlar. 
  Paranoid ruh halinde olan kişilerin algı yetenekleri çok gelişmiştir. Her türlü belirsizliği ayıklamaya çalıştıkları için yakınlarını çok bunaltırlar. Her olayı; neden-niçin düzleminde sorgularlar. Hesap sormayı çok severler. 
  O kadar kuşkucudurlar ki, insanlar onlara gerçekleri söylemekten çekinir. Bu duruma tahammül etmek o kadar zordur ki, en sevdikleri insanları bile yanlarından kaçırırlar. 
  Her olayı, suç ortaklığı, dost-düşman düzlemi içinde değerlendirirler, insanları, "benim dostum" veya "benim düşmanım" diye sınıflandırırlar.  

    İstihbaratçı Olurlar 

  Paranoid kişilerin, başkalarının göremediklerini gördüklerinden kuşku yoktur. Onlara göre hiçbir olay, rastlantısal ve nedensiz değildir. Komplo teorilerini çok üretirler. Sürekli tehdit altında olma duygusu ile yaşarlar. 
  Paranoid kişiler, mini minnacık bağlantıları görmekte çok başarılıdırlar. Dil sürçmeleri, kısa bocalamalar ve küçük yalanlar onlar için büyük delil gibidir. Saflık, dürüstlük ve güveni tehdit olarak değerlendirirler. Bunlar güvenlik görevlisi iseler, abartılı raporlar yazarlar ve yöneticilerini yanlış yönlendirirler. 

    Şeref ve Sadakat Düşkünlüğü 

  Her şeyi biraz siyah-beyaz gibi, dost-düşman gibi kategorize ederler. Herhangi bir organizasyon planladıkları zaman, inanç ve sadakate dayalı bir gerçeklik oluştururlar. 
  Mezhep, aile, iş, politik parti, dinî hareket veya askerî görev gibi alanlarda, şeref ve sadakat benzeri kavramları somutlaştırmaya çalışırlar ve bunları çok vurgularlar. 
  İcraatlarıyla ilgili küçük bir onay, minik bir övgü yüreklerini hoplatır ve sevindirir. Yahut küçük bir ret göstergesi, onlarda öfke nöbeti yapabilir. 
  Paranoid insanlara inanmanız çok önemlidir, insanlar onlara uyduğu sürece mutlu, sevgi dolu ve vericidirler. Kendilerine uyulmaması onları incitir. 
  Paranoid insanların göremediği şey, kendilerini ölesiye korkutan belirsizliği kendilerinin meydana getirdiğidir. 
  Açık ve dürüst konuşan insanları, samimiyet testinden geçirirler, içlerindeki en olumsuz duyguları ortaya çıkartmak için, karşılarmdakini öfkelendirirler. Eğer kendilerine düşman olmadığına tam kanaat getirirlerse, o zaman işbirliğine girerler. 

    Tartışma Faydalıdır 

  Karşı tarafın ne düşündüğünü çok merak ederler. Hile sezdiklerinde öyle şiddetli saldırırlar ki, ne olduğunu anlayamazsınız. 
  Saldırılarında hep sadakati sınamaya çalışırlar. Siz, açık ve net cevaplar verirseniz tartışma biter. Kaçamak, geçiştirici cevaplar alırlarsa test etmeye devam ederler. Böyle durumlarda bütün gece sürecek tartışmaya hazır olun. 
  İhanet edenler listesine dahil olmak istemiyorsanız eğer kararlı, sabırlı davranarak ikna yöntemleri ile doğrularınızda ısrar etmeniz gerekir. En küçük yalanınız, gizli kapaklı işiniz, sizi hemen hain ve düşman sınıfına sokabilir. 
  Paronaya ruh hali içinde olanlar, abartmaya yatkın oldukları için çok tartışırlar. Bir şeyin nedeninin bilinmemesi onlar açısından komplo teorisi anlamına gelir. Her şey basit ve açık olmalıdır. 
  Böyle kişilerle yaşıyorsanız ve yaşamak zorundaysanız, günün her saatinde yeniden güven kazanmanız gerekecektir. Bu kişiler güveni, hep başkalarının davranışlarında ararlar. Aslında yaşadıkları güvensizlik, kendi kafaları içindedir. 
  Zor affederler paranoidler. Öç aldıkça, acılarının dineceğini zannederler. Ama hiç de öyle olmaz, intikam almaya yönelik davranışları acılarını daha da arttırır. Farkında olmadıkları bu durum kendilerini seven insanları ve dostlarını yanlarından uzaklaştıracaktır. Paranoid benlik hep huzursuzdur, acı çeker, sürekli kendisini tehdit altında hisseder. Kendileri gibi düşünmeyen ve yaşamayan insanları, düşman görme eğilimi sağlıklı bir ruh hali değildir. Böyle insanların mutlu görünümleri pek yoktur. Mutlu görünenler de sahtedirler. Güç ellerinden gittiğinde kendilerini çok kötü hissederler.  

    Bulaşıcı Paranoya 

  Paranoid kişiler, sürekli ip ucu peşindedirler. Olayları büyüteç altına alırlar. Sevdikleri insanı daha çok sıkıştırırlar, onları çapraz soruşturmadan geçirirler. Eski defterleri açarlar.
  Paranoid insanlar, önce kendileri yanılırlar, sonra başkalarını yanıltırlar. Öyle kararlı ve inandırıcıdırlar ki, karşı tarafı adeta hipnotize etmiş gibidirler. Söylediklerine gönülden inanırlar, bunun için de inandırırlar. Yanlış düşünce ve inanışlarını pek çok kimse paylaşabilir. 
  Paranoidler, bir ülke yöneticisi, iseler silah sanayiine fazla önem verirler. Kitlesel bir iç düşman oluşturup, aslında yasalara saygılı olan insanları potansiyel tehlike olarak algılarlar. 

   İnternetteki Paranoidler 

  Borsadaki iniş çıkışlar veya bugün medeniyet harikası dediğimiz şeyler, bir zamanlar paranoid bir çılgının düşüncesiydi. Sıradışı, aykırı, abartılı ve farklı düşünme yetenekleri bugün internette jet hızıyla yolculuk ediyor. 
  Sağlık safsataları, dedikodular, yatırım planları, komplo teorileri, savaş planları, gazetelerdeki köşe yazıları paranoid kişilerin birer senaryoları olabilir. 
  İnternette pek çok parlak fikir yığını arasında, yolunuzu bulmanız hiç de kolay değildir. Bir fikrin kulağa hoş gelmesi, onun doğru olduğu anlamına gelmez. Sınanmaya uygun olan fikirleri mutlaka test etmelisiniz. 
  İnternetteki bilgi kirliliği "yaratıcı düşünce" merakı ile ilgilidir, insani yaratıcılık özelliği, olaylara farklı bakabilmek anlamına gelir, işte, paranoid kişiler bunu iyi yaparlar. İnternetteki fikir kirliliğinden zarar görmemek için, iyi anlamadığınız bir fikre inanmamalısınız ve buna para yatırmamalısınız. 
  İnternette yer alan; kanseri iyileştiren gizli ilaçlar, astrolojinin gücü, geleceği bilmenin yolları, büyülü zayıflama yöntemleri, psişik olaylar, çarpıcı fikirler, genelde kendilerine inanmış ve etkileyici paranoidlerin safsatalarıdır. Bu tarz çarpıcı, yaldızlı ve merak uyandıran konularla karşılaştığınızda dikkat etmelisiniz. 
  Paranoidler, gizli gerçeklere çok meraklıdırlar ve bunlara inanırlar. Sahte peygamberlik iddiasının sahipleri onlar arasından çıkar. Böylelerine hayır demeyi bilmek gerekir.      Paranoid öngörüşe sahip olanlar, insanların hayal dünyalarına çok iyi hitap ederler. Mucize olarak adlandırılan pek çok buluş, paranoid bir insanın eseri olabilir. 
  Paranoid bir insanın faydalı fikirleri olabilir. Yaptıkları uyarılar ile insanı yanlışlardan korurlar. Paranoid ruh halini yaşayan bir ekonomist, öngörüsüyle size para biriktirmenizi söyleyebilir. Paranoid olan bir hekim, zararlı alışkanlıkların kötü sonuçlarını anlatmak suretiyle sizin canınızı sıkabilir. Paranoid bir çevreci de, gezegenimizi korumak için çok geç kalındığına sizi inandırabilir. 
  Paranoidlere ait fikirlere inanılırsa, yaşamda köklü değişiklikler yapmak gerekebilir. Bu nedenle işe yarayıp yaramadığı iyice araştırılmalıdır. 

    Kıskanç Canavarlar 

  En yaygın paranoid özellik kıskançlıktır. Bu özellik aile yaşamını tehdit eder. Bazı durumlarda bu fikr-i sabit ilaç kullanmayı gerektirecek kadar ileri gider ve kıskançlık paranoyası haline dönüşür. Artık bu kişilerin beyinlerinde kıskançlığı yöneten hücrelerin kimyası bozulmuştur. 
  Sadakat, kıskanç tiplerin her şeyidir. Hep sadakati sorgularlar. Bu konudaki ufak bir belirsizlik ve şüphe onların dünyalarını alt üst eder. Sordukları masum sorularla kurbanlarını bunaltırlar. Eşi birisiyle görüşmesinden endişe duyarsa, kıskanç kişi bundan hoşlanır. 
  Kıskanç tip kurbanını korur, okşar, iyilikler yapar. Tek beklediği sadakat ve kendisini eşine adamasıdır. Bunu defalarca ispatlamak zorundadır. 
  Hiçbir normal insan, paranoid tiplerin bekledikleri zihinsel saflıkta olamaz. 
  Kıskanç eşlerle beraber yaşamak zorunda olanlar, kıskanç sorulara cevap verip olayı pekiştirmek yerine şunu söylemelidirler:
 "Benim cinsel sadakatimi sorgulaman, ürkütücü ve son derece incitici. Ben başka kişilerle beraber olan tiplerden değilim. Bundan emin ol, kontrol etmene gerek yok. Buna izin vermem. Ya benim sadık olduğuma güven, yahut bu ilişki hemen bitsin." Kesinlikle kararlı olun, evliliğinizi sınava sokmayın. 
  Paranoid Kişi, İki Şeyi Öğrenirse Paranoidlikten Kurtulur! 
1. Belirsizliğe tolerans göstermeyi. 
2. ihanet ve güvensiz olarak algıladığı şeyi affetmeyi. Tedavide de zaten bunlar amaçlanır. 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan

10 Eylül 2015 Perşembe

Enneagram: İyi Mizaç Kötü Mizaç Var Mıdır?

  Enneagram sisteminde herkes doğuştan gelen bir mizaca sahiptir ve bu mizacı değiştirme gibi bir durum söz konusu değildir. Bu konuda bir çok kişinin aklına takılan soru şu "İyi mizaç kötü mizaç var mıdır?" ya da "Hangi mizaç en iyisi?" Aslında böyle bir durum söz konusu değildir yani herhangi bir mizaç diğerinden üstün, iyi ya da değerli değildir. Her birinin kendine has özellikleri ve değeri vardır.
  
  Mizaçları tohum gibi düşünecek olursak; her  bir mizaç ayrı tohumdur, hepsinin programı yani ne olacağı, nasıl olacağı önceden belirlenmiştir, yeşil elma olacağı gibi. Bu elmanın/kişinin kişiliği yetişme şartlarına bağlıdır. Herkes aynı tohum eker ancak herkes aynı kalitede ürün almaz, kimisi sağlıklı ve tercih edilesi ürünler olurken kimisi bozuk ve kullanılmaz olur. Mizaçlarda aynı böyledir, temel motivasyonları, algı biçimleri, eğilimleri önceden belirlidir ancak tam kıvamına çevresel, kültürel vb şartlarla gelir.



  Her mizaç üç ana görünüme sahiptir; sağlıklı, sağlıksız ve ortalama. Bir mizacın en iyi ve verimli olduğu durum sağlıklı durumdur. Mizaç bu durumda en iyi özelliklerini sergiler, kişi olabilecek en iyi seviyededir. Sağlıksız seviyede ise kişi mizacının olumsuz yönlerini sergiler. Sağlıklı seviyeden sağlıksız seviyeye doğru yöneldikçe insanda olumsuz özellikler baş göstermeye, kötü davranışlar ortaya çıkmaktadır. 

  Asıl sorumuza dönersek bunu şöyle daha iyi açıklayabiliriz; iki meyveyi düşünün elma portakaldan daha iyidir diyebilir miyiz? Hayır. Her ikisinde faydaları, besin değerleri farklıdır. Portakalın C vitamini seviyesinin daha yüksek olması elmadan iyi olmasını sağlamaz çünkü elmada başka besin değerleri açısından portakaldan daha iyidir. Mizaç tipleri de böyledir her mizacın kendine has, üstün özellikleri ve potansiyelleri vardır. Önemli olan potansiyeli kullanarak sağlıklı seviyeye ulaşmaktır. 

  Her mizacın dünyadaki yeri farklıdır, birbirlerini tamamlarlar. Bazı yerlerde analitik zeka önemliyken bazı yerlerde duygusal zeka önemlidir, bu analitik zekayı ya da duygusal zekayı değersiz kılmaz, her birinin yeri ayrıdır ve her biri bu dünya için olmazsa olmazdır.

  Potansiyelinizin farkına varmanız ve dünyada ki yerinizi bulmanız dileğiyle.

6 Eylül 2015 Pazar

Enneagram Tip 9:Barışçı

Genel Özellikleri

  • Tip 9'lar huzur ve sükuneti korumak için elinden gelen her şeyi yaparlar.
  • Barışçıl, uyumlu, pek sorun çıkarmayan kişilerdir.
  • Rutini severler, risklerden ve anlık olaylardan hoşlanmazlar. Bir düzene uyum sağlayıp bunu korumak isterler.
  • Çatışma ve mücadeleden kaçınmak isterler, huzurlu ve sakin oram arayışındadırlar.
  • Arabulucu ve ortamdaki huzuru korumaya çalışan bir yapıları vardır.
  • Empati kurmada başarılı kişilerdir, insanları yargılamadan dinleyebilen iyi birer dinleyicidirler.
  • Uyumlu kişilerdir aynı zamanda da inatçı bir yapıları vardır.
  • Rahatsızlık ve zorlanmadan hoşlanmazlar. İşlerini sık sık ertelerler.
  • Samimi, içten ve sakin kişilerdir. Aceleci oldukları pek söylenemez.
  • Çatışmaya ve gergin ortama sebep olamamak için, istemedikleri şeyleri kabul edebilir ve yapabilirler.
  • Çevresine göre kendini şekillendirmeye çalışırken içsel çatışmalar yaşayabilir, gerilerek sağlıksız davranışlar sergileyebilirler.

Güçlü Yanları

  • Nazik, kibar ve uyumlu
  • Barışsever  ve arabulucu
  • Huzuru koruyan ve güvenilir
  • İyimser ve güzel iletişimi olan
  • Soğukkanlı ve sabırlı

Zayıf Yanları

  • İhmalkar ve ilgisiz
  • Kararsız ve çabuk eyleme geçemeyen
  • Değişikliğe pek açık olmayan ve erteleyen
  • Tavizkar ve inatçı

5 Eylül 2015 Cumartesi

Enneagram Tip 8:Meydan Okuyan

Genel Özellikleri

  • Tip 8'ler güçlü, iddialı ve kendinden emin kişilerdir.
  • Güçlü olmak ve haksızlıklara karşı koymak isterler.
  • Yönetilmekten hiç hoşlanmazlar ve her daim kontrol ellerinde olsun isterler.
  • Hak ve adalet bu kişiler için çok önemlidir, adaleti sağlamak için hiç tereddüt etmeden çatışmaya girebilirler.
  • Zayıf olanları koruma gibi bir eğilimleri olan kahraman ve cesur kişilerdir.
  • Bağımsız olmaya önem verirler, bağımlılıktan ve özgürlüklerinin kısıtlanmasından hiç hoşlanmazlar.
  • Eylem insanıdırlar, fiziksel kapasiteleri yüksektir ve bunu sınamaktan hoşlanırlar.
  • Belirsizlikten nefret ederler, ne istediklerini bilirler ve istediklerini elde etmeleri için gereken her şeyi yaparlar.
  • Liderlik özellikleri baskındır ve ortamdaki otoritenin kendileri olmasını isterler. Otoritelerini kaybetmemek için baskıcı, zorlayıcı ve zorba hareketler sergileyebilirler.
  • İçlerinden geldiği gibi konuşurlar. Risk almayı sever ve düşünmeden hareket edebilirler.
  • Hırslı ve istediğini elde eden kişilerdir. Zaman zaman hükmedici olabilirler.

Güçlü Yanları

  • Güçlü, kararlı ve cesur
  • Adil ve insanları koruyan
  • Lider ve bağımsız
  • Çalışkan işkolik ve dürüst
  • Samimi ve açıksözlü

Zayıf Yanları

  • Baskıcı ve hükmedici
  • Kaba ve zorlayıcı
  • Önyargılı ve çabuk öfkelenen
  • Hatalarını kabul etmeyen ve megaloman
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...